Can dostumuz olan köpeklerimizde kene durumu belirli zamanlarda oldukça sık görülen bir durum olabilmektedir. Keneler hem köpekler için hem de diğer hayvanların sağlığı için tehlike arz eden bir dış parazit türü olarak bilinmektedir. Köpeğinize kene bulaşması durumlarında dikkatli olmanız gerekmektedir ve duruma kısa süre içerisinde müdahale edilmesi gerekmektedir. Köpeklerde kene durumları hayvan sahipleri tarafından en çok araştırılan ve merak edilen konulardan bir tanesidir. Keneler fark edilmediği zaman köpeklerin ve diğer hayvanların sağlıkları için ciddi sorunlar oluşturmaktadır. Bugünkü blog yazımızda siz köpeklerin keneye yakalanması durumlarından, nelere dikkat etmeniz gerektiğinden, köpekleri kenelerden korumak için dikkat edilmesi gerekenleri ve kene olduktan sonra uygulanması gereken durumlardan bahsedeceğiz. Bu aşamaları sizlere anlatmadan önce kenenin ve olduğundan ve köpeklere ne gibi zararları olduğundan kısaca bahsedelim.
Kene köpek ve diğer hayvanlarda yaygın olarak görülebilen ve tehlike olan dış parazit türlerinden bir tanesidir. Keneler köpeklerde genel olarak ilkbahar ve yaz aylarında daha sık görülmektedir. Köpekleri dışarıya gezintiye çıkardığımız zamanlarda genellikle yeşillikli alanlarda dolaşmakta ve vahit geçirmektedir. Tamda bu gibi alanlardan köpeklere kene bulaşma ihtimali oldukça yüksektir. Keneler köpeklere yapıştıkları zaman, onların kanlarını emerek yaşamlarını sürdürmektedirler. Bu durum ise köpeğinizin sağlığını son derece olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca keneler bazı bulaşıcı hastalıkları taşımalarından dolayı köpeklere bulaştırma ihtimali de oldukça yüksektir. Keneler köpeklerde bu olumsuz etkilerin dışında ise zoonoz gibi hastalıkları bulaştırabilir veya taşıyabilir ve sağlıklarını kötü derecede etkileyebilmektedir. Bu sebeple de köpeğinizi kenelerden korumaya özen göstermeniz ve bu durumu en kısa sürede fark etmeniz oldukça önemlidir. Kenelerin hayvanlara bulaşma dönemleri soğuk ve sıcak havlarda değişiklik göstermektedir. Yazının başında bahsettiğimiz gibi ilkbahar ve yaz aylarında daha dikkatli olmanız gerekmektedir.
Köpeklerinizde keneleri fark etmenin ve bulmanın en kısa ve kolay yolu tüylerini kontrol etmektir. Özellikle dışarıda ve yeşillik alanlarda dolaştıktan sonra eve geldiğiniz gibi bu kontrolü yapmanız önemlidir. Köpeğinizle yürüyüşten geldikten sonra tüylerini inceleyebilir veya tararken vücuduna bakabilirsiniz. Böylece herhangi bir kene köpeğinize bulaştıysa bu durumu erkenden fark edebilirsiniz. Köpeğinizde deri kıvrımlarının arasına, kulak bölgesi ve arkalarına ve köpeğinizin boyun kısımlarına bakmaya özen göstermelisiniz. Genellikle keneler köpeklerin o bölgelerinde saklanmaktadır.
Keneler otluk ve çalılık alanlarda yaşasalarda, yaşamlarını devam ettirebilmeleri için kendilerine canlı birer konak aramaktadırlar. Keneler yapıştıkları konakların vücut sıcaklıklarından ve kanından beslenerek hayatını devam ettirmektedir. Bu gibi etkenleri kolay bir şekilde köpeklerden ve diğer hayvanlardan karşılayabilmektedirler. Keneler kendilerine köpeklere veya başka bir canlı konağa bağladıktan sonra 4 aşamadan geçmektedir. Köpeğinizin vücuduna yapışan kene ilk aşama olarak yumurtlamaya başlar, ikinci olarak larvalar bırakır, üçüncü olarak periler ve son dördüncü aşamada ise yetişkinliğe ulaşırlar. Bu 4 aşama boyunca ise köpeğinizin kanından beslenerek yaşamlarına devam etmektedirler. Kısacası keneler kendilerine canlı bir konak bulmak ve beslenebilmek adına köpeklere bulaşmakta veya onları ısırarak beslenmektedirler. Kenelerin yaşam ömrü ise bulunma süresine, konakçıya bağlı olarak veya hangi kene türü olduğuna göre değişiklik gösterebilmektedir.
Kene genellikle yeşillik ve otluk alanlarda yaşayan dış parazit türü veya hayvanlara bulaşmalarından dolayı birer konakçı olarak bilinmektedirler. Köpeklerinizi yeşillik alanlarda dolaştırdığınız zaman, eğer dolaştığı yeşil alanlarda bir kene var ise olduğu yeri bırakıp direk olarak köpeğinize geçecektir. Keneler köpeğinizin vücuduna geçtikten sonra, ağız kısmını köpeklerin vücutlarına bağlayarak kendilerine yer edinmektedirler. Keneler köpeğinize bağlandıktan sonra ise yavaş yavaş kanını emerek kendisini beslemeye başlayacaktır. Keneler yapısal olarak ürettikleri yapışkan sayılan bir madde sayesinde köpeğin vücuduna bağlı kalmaktadır. Bu sebeple de köpeğinizi yeşillik alanlara ve çalıların olduğu alanlara götürdüğünüz zaman dikkatli olmanızda fayda vardır.
Köpeklere bulaşan konakçı keneler gruplarına ve yapılarına göre farklılık gösterebilmektedir. Birden fazla kene türü olmasına rağmen çoğu kene türü köpeklere ve diğer hayvanlara bulaşarak yaşamlarını devam ettirmeye ve beslenmeye çalışmaktadır. Köpeklere bulaşan keneler isimleri dışında, yumuşak ve sert kene olarak da ayrılık göstermektedir. Yumuşak kene adı verilen grup genel olarak köpeklerde ve kedilerde pek fazla görülmemektedir. Bu kene grubunun kendisini koruyabileceği güçlü bir kabuğu bulunmamaktadır. Bu sebeple de genel olarak yarasalardan veya kuşlara yapışarak onlardan beslenmektedirler. Sert keneler olarak bilinen grup ise genellikle köpek ve kedilerden beslenen kene türüdür. Ağız kısımlarının arka bölgelerinde ise kendilerini koruyan sert bir kalkan bulunmaktadır. Bu yüzden de onları konakçılardan ayırmak daha zor bir durumdur. Sert keneleri patlatmandan ve köpeğe zarar vermeden çıkartılması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda direk olarak köpeğinizi veteriner hekime götürmeniz gerekmektedir. Lütfen herhangi bir keneyi kendi başınıza çıkarmaya çalışmayınız. Köpeklere bulaşan keneler genellikten 1’den fazla olmaktadır. Türkiye’de köpeklere en çok bulaşan kenelerin isimleri ise şu şekildedir;
Köpeklerinizi çimlik, otluk ve yeşillikli alanlarda dolaştırırken dikkatli olmanızda fayda vardır. Özellikle yürüyüşten eve döndükten sonra köpeğinizin tüylerini kontrol etmeniz kene varlığını tespit etmenizde yararlı olacaktır.
Kenelerin 4 yaşam evresinden geçtiğinden sizlere bahsetmiştik. Bu 4 dört evre yumurtlama, larva, nimf (sekiz bacak) ve erişkin olan tamamladıkları son evreden oluşmaktadır. Dişi keneler çiftleştikten sonra oldukça fazla yumurta bırakmaktadır. Bıraktıkları yumurta sayısı 3000 – 6000 arasında değişiklik göstermektedir. Çiftleşme evresinden sonra yetişkin keneler kendilerini beslemek için canlı bir konak arayışına girmektedir. Canlı konak bulup beslenmelerini gerçekleştirdikten sonra ise tekrar çiftleşme evresine gireceklerdir. Erken olan keneler, dişi kenelere oranla daha kısa süre yaşamaktadır. Erkek keneler dişi keneler ile çiftleşmeyi gerçekleştirdikten kısa bir süre sonra ölmektedir. Dişi keneler ise çiftleşmeden sonra eğer bir konakçıda değiller ise yumurtalarını güvenli bir yeşillik alanlara bırakacaklardır. İlk evre olan larvalar kendilerine bir konakçı bularak beslenmeye başlamaktadır. Daha sonra larva beslenmeye başladıkça büyümektedir. Kene nimf aşamasına geldiğinde ise canlı konaktan beslenerek tam bir yetişkinliğe kendini getirmektedir. Yetişkin evresine ulaştığında ise konaktan beslenmeye devam eder ve diğer keneyle çiftleşmeye başlar. Böylece keneler çiftleştikten sonra dişi kene ilk aşama olan yumurtaları güvenli bir yere bırakır ve saklar. Bu şekilde ise kenelerin yaşam süreçleri devam ederek gitmektedir.
Köpeklerde konakçı olarak yaşamlarına devam eden kenelerin fark edildikten kısa bir süre sonra çıkarılması gerekmektedir. Keneyi çıkarma işlemini kesinlikle kendi başınıza yapmamanız gerekmektedir. Eğer köpeğinizde bir kene tespit ettiyseniz, onu en kısa süre içerisinde veteriner hekiminize götürmeniz gerekmektedir. Veteriner hekimler köpeklerden ve diğer hayvanlarda kene çıkarma işlemlerini gerekli aletlerle ve dikkatli bir şekilde yapmaktadır. Kene çıkarma forcepsi gibi aletler kullanarak keneleri, köpeklerden çıkarmaktadırlar. Keneyi çıkardıktan sonra ise, kenenin bulaşıcı bir hastalık taşıyıp taşımadığına dair testler yapılmaktadır. Bu sebeple de köpeğinizde veya baktığınız hayvanınızda kene gördüğünüz zaman lütfen veteriner hekiminize başvurun.
Keneler yapıştıkları konakçıların kanlarından beslenmektedirler. Bu sebepten dolayı da eğer bir hastalık taşıyor iseler, kanlarından beslendikleri konakçıları direk olarak sistemlerine bulaştırmaktadırlar. Köpeklere bulaşan keneler ise bu sebepten dolayı köpeklerin sağlığını oldukça olumsuz etkilemektedir. Keneler Anaplasmosis, Lyme Hastalığı, Babesiosis ve Ehrlichiosis gibi ciddi hastalıkları köpeklere bulaştırabilmektedir. Bu hastalıkların neler olduğunu sizler için kısaca açıklayalım.
Babesiosis Hastalığı
Babesiosis hastalığı köpeklere kenelerin yapışması sonucu bulaşan bir hastalık türüdür. Ek olarak ise bu hastalık köpeğinize, kan yolundan, başka köpeklerin ısırması sonucu ve plasentadan da bulaşabilmektedir. Babesiosis hastalığı ise temel olarak kırmız kan hücrelerinin (hemoliz adı ile bilinir) parçalanmasına sebep olmaktadır. Keneler köpeğinize Babesiosis hastalığını bulaştırdıysa köpeğinizde koyu renkli idrar yapma, uyuşukluk halleri, sarılık ve soluk olan diş etlerine sahip olması gibi semptomlar ile kendini gösterecektir.
Lyme Hastalığı
Kenelerin köpeklere bulaştırdığı bir başka hastalık ise Lyme hastalığıdır. Kenelerin taşıyıcısı olduğu Borrelia bakterilerinden kaynaklı olan ve bulaşıcı olduğu bilinen hastalık türüdür. Köpekler için ise oldukça tehlikelidir. Kenelerin köpeklere Lyme hastalığını bulaştırması için yaklaşık olarak 35 – 48 saat kadar vücutlarından beslenmesi ve kendisini orada tutması gerekmektedir. Eğer köpeğinize yapışmış olan bu keneyi sizlere söylediğimiz süre içerisinde fark etmeyip çıkarmaz iseniz Lyme hastalığına yakalandığı fark etmeniz için geç olacaktır. Çünkü kene köpeğinizi ısırıp beslendikten sonra 2 – 5 ay gibi bir süre içerisinde bu hastalık kendini belli etmeye başlayacaktır. Lyme hastalığı ise köpeğinizde genel olarak halsiz olması, topallamaya başlaması, lenf düğümlerinin büyümeye başlaması, yüksek ateş, ve eklem ağrısı gibi semptomlar ile kendini gösterecektir. Ayrıca köpeğinize bulaşan Lyme hastalığı ileri zamanlarda hayatı tehlikesi olacak şekilde köpeğinizin böbrek hastası olmasına sebep olabilmektedir.
Anaplasma Hastalığı
Keneler tarafından köpeklere bulaştırılan bir başka hastalık türü olarak bilinmektedir. Anaplasma hastalığının belirtileri ise Lyme hastalığı ile yakınlık gösterebilmektedir. Ama bu hastalık temel olarak köpeğinizde düşük kan trombositlerine sebep olacaktır. Bu durumlarda da kanama bozuklukları meydana gelmektedir.
Ehrlichiosis Hastalığı
Ehrlichiosis hastalığı dünya geneline bakıldığı zaman köpekler arasında sık görülen bir hastalık çeşidi olarak geçmektedir. Köpeklere başka yerlerden bulabildiği gibi bazı kene çeşitlerinde de köpeklere bulaşmaktadır. Ehrlichiosis hastalığı köpeğinize geçtiği zaman ise klinik olan belirtiler ortaya çıkmaya başlayacaktır. Belirtiler ise şu şekildedir;
Ehrlichiosis hastalığını belirtileri ve klinik semptomları göstermeye başlaması ise 1 – 3 hafta arasında değişiklik gösterecektir. Köpeğinizin bu hastalığı atlatabilmesi ve sağlıklı olabilmesi içinse erken bir şekilde teşhis edilip, tedavisine başlanması gerekmektedir. Çünkü bu hastalık ne kadar geç tespit edilirse köpeklerin tedaviye olumlu bir tepki vermesi maalesef ki düşük bir oran olacaktır. Bu sebeple de yeşillik alanlardan geri eve döndüğünüzde mutlaka köpeğinizi kontrol edin ve gerekli durumlarda veteriner hekiminiz ile irtibata geçin.
Köpekleri kenelerden korumak için birkaç yöntem bulunmaktadır. En bilindik olanlar ve yapılması gereken ise köpeğinize dış parazit aşıyı/damlası yaptırmak ve köpekler için yapılmış olan özel tasmalardan alarak onları kenelerden koruyabilirsiniz.
Köpeklere yapılan parazit, kene ve pire damlaları veteriner kliniklerinde yapılmaktadır. Eğer bu uygulamayı evde kendiniz yapmak istiyorsanız kene ve parazit damlalarını sadece veteriner kliniklerinden temin edebilirsiniz. Kene, parazit ve pire damla uygulaması köpeğinizin ense kısmına uygulanmaktadır. Bunun sebebi ise köpeğinizin ense kısmını yalayamıyor ve oraya erişemiyor olmasıdır. Ayrıca köpeğinize kene damlası uygulamadan 2 gün önce ve uygulama yapıldıktan 2 gün sonra kadar su ile oluşabilecek olan bütün teması kesmeniz gerekmektedir. Köpeğiniz kene, parazit ve pire damlası uygulamasından sonra su ile temas ederse ilaç etkisini kaybedecektir. Köpeğe uygulanan bu damla yaklaşık olarak 1 ay kadar köpeğinizi koruyacaktır. 1 aydan sonra bu uygulama köpeğinizin sağlığı için düzenli olarak tekrarlanmalıdır. Veteriner hekimler tarafından köpeğinize uygun olacak damla seçilir ve uygulama kolay bir şekilde yapılır. Köpeğiniz için yaptıracağınız damla ve diğer aşı fiyatlarına Köpek Aşı Fiyatları yazımızdan kolayca ulaşabilirsiniz.
Köpekler için özel olarak yapılan bu tasmaları kullanmadan önce bilmeniz gereken şey, bu tasmalar köpeğinizin vücudundan var olan kene, pire ve parazitlere karşı bir etkisi yoktur. Yani bu tasmaların temel amacı köpeğinize kene, pire ve parazit bulaşmasını engellemesi için tasarlanmıştır. Ayrıca köpeğinize bu özel tasmaları almadan önce daha etkili ve koruyucu olması için mutlaka dış parazit uygulamasını yaptırmış olmalısınız. Köpeklere takılan bu özel tasmalar yaklaşık olarak 10 gün içerisinde koruyucu etki göstermeye başlayacaktır. Temel olarak köpeğinize sürterek etkisini ve koruyuculuğunu gösterecektir. Etki göstermesi biraz zaman almasından dolayı ise köpeğinizi fazla otluk veya çimenlikli alanlara götürürken dikkatli olmalısınız. Takılan tasmayı köpeğinizi fazla sıkmadığından ya da çok gevşek olmadığından emin olun.
Köpeğinizde kene varlığı tespit ettiğiniz zaman yapılması gereken bazı unsurları vardır. Bunlardan ilki ve en önemlisi, köpeğinizi en kısa sürede veteriner hekiminize götürmeniz gerektiğidir. Veteriner hekimler tarafından keneler dikkatli bir şekilde çıkartılır ve daha sonrasında bir hastalık taşıyıp taşımadığına dair gerekli testler yapılır. Bu süre işlemler tamamlandıktan sonra ise yukarda sizlere bahsettiğimiz gibi köpeğinize dış parazit ve kene uygulamalarını yaptırmalısınız. Veteriner hekiminiz tarafından köpeğinizi kenelerden korumak için düzenli olarak ilaç veya damla uygulaması yapılacaktır. Bu ilaçlar veteriner hekiminiz tarafından köpeğinizin yaşına ve cinsine uygun olacak şekilde seçecektir. Ek olarak bir koruma sağlamak için de özel yapılmış olan tasmalardan alabilirsiniz. Bu şekilde köpekleriniz kenelerden korunarak daha güvenli olacaklardır.
Evet keneler yavru köpeklere de kendini bağlayarak canlı konakları haline getirmektedir. Çimlik ve otluk alanlardan yavru köpeklerinize geçerek onların kanlarından beslenmeye başlarlar. Bu durumun önüne geçmek içinse yavruluk dönemlerinden itibaren dış parazit ve kene damlası uygulamalarını ve diğer aşılarını düzenli bir şekilde yaptırmalısınız.
Genel olarak bakıldığı zaman her mevsimde kenelerin köpeklere ve diğer hayvanlara bulaşma ihtimali bulunmaktadır. Ama istatistiksel olarak bakıldığı zaman ise en çok ilkbahar ve yaz aylarında kenelerin bulaştığı görülmektedir. Bu aylarda rahat bir şekilde otların, çalıların ve ormanlık alanlarda rahat bir şekilde barınabilmelerinden kaynaklıdır. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarından köpeğinizin aşılarını ve koruma önlemlerini ihmal etmeyiniz.
Kendilerine beslenmek için konak arayan keneler, köpeklerde beslendikleri ve tıkanmaları gerçekleşene kadar yaşayabilmektedir. Köpeğin kanından kendini iyice besleyen bir kene en az 1 – 10 gün arasında köpeğinizin vücudunda kalabilmektedir. Bu durumu ne kadar erken fark ederseniz köpeğinizin sağlığı için o kadar iyi olur.
Bu keneler bizlere de geçebilmektedir. Köpeklerin kanıyla kendilerini besledikleri gibi bizleri kanıyla beslenerek de yaşamlarını devam ettirirler. İnsanlara geçmiş olan keneler oldukça kolay fark edilmektedir. Kenenin kendisini size bağladığı yer hem tahriş olacaktır hem de cilt yüzeylerinde kızarıklık meydana gelecektir. Köpekten size herhangi bir hastalık geçmez. Bu hastalığı sizin vücudunuza size geçen kene bulaştıracaktır. Bu yüzden kendinize bir kene bulaştığını gördüğünüz zaman kısa süre içerisinde bir doktora başvurmalısınız.
Can dostumuz olan köpeklerimize kenelerin nasıl bulaştığını, neler yapabileceğinizi, hangi hastalıkları bulaştırdıklarını ve onları nasıl koruyabileceğiniz hakkında bildiklerimizi sizlere aktardık. Köpeğinizde kene durumlarında ve ayrıca düzenli olarak veteriner hekim kontrolüne götürmeyi ihmal etmeyin. Unutmayın ki onun bütün hatayı ve sağlığı sizlere emanettir.
* Yukarıdaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Web sitemizde yer alan hiçbir bilgi bir "veteriner hekim'in" görüşü kadar değerli değildir. Evcil hayvanınızın sağlığı ile ilgili tüm konularda veteriner hekiminize danışmanızı öneriyoruz.
İrem KAPLANER İçerik Editörü
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Yasal düzenlemelere uygun çerezler kullanıyoruz. Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamıza göz atabilirsiniz.